Abdurahman Dilipak: ABD Şam'a girmeye hazırlanıyor.

TAKİP ET

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Mozaik Düşünce Topluluğu, Erdem Kültür Eğitim Sosyal Dayanışma Gençlik ve Spor Kulübü Derneği, Anadolu Platformu, Anadolu Öğrenci Birliği  tarafından düzenlenen, Bat

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Mozaik Düşünce Topluluğu, Erdem Kültür Eğitim Sosyal Dayanışma Gençlik ve Spor Kulübü Derneği, Anadolu Platformu, Anadolu Öğrenci Birliği  tarafından düzenlenen, Batı Terör ve Ortadoğu konulu konferansta konuşan gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, büyük bir savaşın kapıda olduğunu iddia ederek, ''ABD Şam'a girmeye hazırlanıyor. ABD, PYD ile yapamadığını, şimdi ABD bölgedeki öteki dostlarını da yanına alarak yapmaya hazırlanıyor.'' dedi.

Karaman'da düzenlenen iki konferansta koşuşan gazeteci Yazar Dilipak, ''Aslında görünen o ki, yeni bir dünya savaşının eşiğindeyiz. Eğer yeni bir dünya savaşının dehşeti, tarafların gözünü korkutmayacak olsaydı, yani dehşet dengesinin taraflar için riskinin büyüklüğü bugün için bu savaşın önündeki en büyük engel.'' şeklinde konuştu.

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Ömerhalis Demir Konferans Salonunda ve Karaman Belediyesi Yunus Emre Konferans Salonunda çok sayıda davetliye hitap eden gazeteci yazar Abdurahman Dilipak, gündeme ilişkin önemli tespitlerde bulundu. Abdurahman Dilipak'ın konuşması şöyle:

2-3 haftadır yazıp söylüyordum ama sonunda beklenen oldu. ABD Şam'ı vurmaya hazırlanıyor. Önce bir hatırlatma! Hitler Polonya'ya saldırmak için fırsat kolluyor, kışkırtıcı açıklamalar yapıyordu. Polonya ise sınıra asker yığmak şöyle dursun, muhtemel bir saldırıya karşı sınırdaki askerlerini müstahkem mevkilere çekiyordu. Hitler saldırmakta kararlı idi. Önce ordu içindeki tasfiye etmeyi düşündüğü asker ve subayları Polonya sınırındaki Alman karakoluna gönderdi. Sonra da, bir grub Gestapo'ya Polonya askeri elbisesi giydirip, Polonya sınırından geçirip, Alman karakoluna saldırmaları sağlandı. Karakoldaki bütün Alman askerleri öldürüldü ve karakol yakılıp yıkıldı. Almanya ise bu olayı bahane ederek, Polonya'nın Almanya'ya saldırdığı gerekçesi ile Polanya'ya saldırdı. ABD'nin yaptığı bu. Suriye bugüne kadar inanılmaz katliamlar yaptı, cinayetler işledi. Hatta kimyasal silah kullandı. Hepsi savaş suçu olan şeylerdi, kimsenin kılı kıpırdamadı. Sormak gerek, peki neden şimdi? Size bundan sonra olacakları da söyleyeyim ki. Önce bir uyarı, geleceği mutlak anlamda Allah'tan başka kimse bilemez. Benim söyleyeceklerim kuvvetle muhtemel olan şeyler cümlesindendir, yoksa gaybı bildiğimden değil. Herkesin bir planı var. Allah'ınsa bir hükmü var. Galib olacak olan Allah'ın hükmüdür. Allah kendi iradesini gerçekleştirmek konusunda kimseye muhtaç değildir. O, bir şeyi irade ederse esbabını da halkeder. Bu arada bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murad etmiş olabilir. Biz bilmeyiz Allah bilir.

Biz Membiç'te operasyonlara başlarken, ABD Şam'a girmeye hazırlanıyor. ABD 22 noktayı hedef alacak. Hedef alınan noktalar; hava, kara ve denizden vurulacak. Hedefte Humus, Şam, Tartus ve Hama ile birlikte Haseke, Deyrizor ve Rakka sınırları dahilinde yer alan askeri karargahlar ve üsler de var. ABD bu operasyonda yanına İsrail, İngiltere ve Fransa'yı da alıyor. Ve tabii bazı Arap rejimleri de bu koalisyonun tabii müttefiki rolünde. Ve tabii PYD ve bileşenleri. Hedefinde ise sadece Suriye Rejimi değil, Rusya, İran, Lübnan Hizbullah'ı ve DAEŞ diye etiketlenen örgütler de var. Türkiye'yi engelleme planları da var! Tartus'a dikkat! ABD Rusya'yı Tartus'tan çıkmaya zorluyor. Rusya Tartus'tan çekilecek olursa donanmasının Akdeniz'deki varlığı sona erer. Rusların Kıbrıs Rum Kesimindeki üssü havaya uçuruldu. Elinde kalan tek üs Tartus. O da giderse, bugün için kimse kalmıyor. Belki Akkuyu'dan dolaylı bir ikmal destek hattı kurulabilir mi? O zaman da NATO ile kriz yaşanabilir. Son günlerdeki subliminal mesajların arkasında yatan gerçekleri bu olayla ilişkilendirmek mümkün. FETÖ'cülerin, yakın gelecekte müjdeli haberler var mesajlarının arkasında da bu işgal operasyonu var.  Peki sırada ne var? Hemen söyleyeyim, bu işin 2 ayağı var. Birincisi bölgenin yeniden dizaynı, 2'ncisi bu bölgede Rusya ile hesaplaşma. Rusya'nın Tartus'tan çıkarılması ve Putin'in Lahey'e gönderilmesi kadar gönderilmesine kadar uzayan bir süreç. Bölgenin yeniden dizaynı derken, bu işin içinde Irak, Musul, Kürdistan, Suriye'nin bölünmesi, Lübnan'ın yeniden bir Hristiyan devlet olarak dizayn edilmesi, İsrail'in sınırlarının yeniden çizilmesi, Ürdün'ün sınırlarının Hicaz bölgesine doğru genişletilmesi de var.  Yani iş başa düştü. ABD'nin PYD ile yapamadığını, şimdi ABD bölgedeki öteki dostlarını da yanına alarak yapmaya hazırlanıyor. Burada en büyük bilinmez Türkiye'nin rolü ve konumu. Bakın dövizdeki dalgalanma da bu  konu ile alakalı. Bu süreçte herkesin çok daha dikkatli olması gerekiyor. Şunu da söylemeliyim: Bu kriz burada başlayıp, burada bitmeyecek. Yani Suriye'de kalmayacak. Bütün o eski Bilad-ı Şam ve Irak bölgesine doğru genişleyecek. Türkiye ve İran içeride olacaklara karşı hazırlıklı olması gerek. Operasyon nisanın ikinci yarısının başında başlar gibi. Ve tabii Rusya'ya dikkat. İran ile Suudi Arabistan arasında çıkacak bir krize de dikkat etmek gerek. Bu konuda Yemen önemli. Mısır hep yedekte kalacak. Öyle anlaşılıyor. Krizin 2. Etabında Balkanlar karışacak. Rusya'nın Balkanlar sınır bölgesi, Karadeniz havzası yanında Fergana'dan Rusya'ya doğru genişleyecek bir şiddet sarmalı bölgeyi cehenneme çevirebilir. Yani Rusya topyekûn bir saldırı ile karşı karşıya. Balkanlar, Kafkaslar ve Güney doğu kanadı. Hatta Baltıklarda ve Bering havzasında da askeri olarak baskı altına alınmaya çalışılabilir...