YAZIKLAR OLSUN!
Ankara yine ince ince yağmurların ıslattığı, apartman önlerine, zamanın kır kokularına hasretle, köylüden olma şehirli meraklılarının diktiği, yaşlı leylak kokularıyla anason karışık,
Cumhuriyet Başkentinin de merkezinde; bir ahmak misali ıslanarak adımlıyorum akşamın bir vakti.
Ne olacak bu memleketin hali diye başlayan meyhane muhabbetlerini unutturacak, ne ara bu hale gelmiş bu toplum dedirtecek sorularla yoldaşlık ediyorum, kalabalık yalnızlığımda.
İnsan açık havada yaşayan, otla beslenen arada bir avlanabildiği vakitlerde de et yiyen, strese dayanıklı olmayan, gruplar halinde yaşayan ve sosyalleşmeye uygun bir canlı türüdür yaradılışı gereği.
Buradaki baskın cümle grup çıkıyor hemen karşımıza ama öyle böyle değil.
Taraftar grupları, müzik, dernek, memleket say Allah say.
-Nerelisin Hemşerim
-Şuralı
-Neresinden
-Felanca ilçesinden
-E hangi köyü
-Cehennemin dibinden
E tabi her gün, en az bir kez şahit olduğumuz bu bize has muhabbet.
Amerikan Başkanının Türkiye ziyaretinde eşlik etmek gibi ciddi bir vazife verildi CIA ajanlarının yanında bu kalorifercinin oğluna.
Verildi verilmesine de serde bi köylü ve milliyetçi damarı var dayanamadı sordu o meşhur soruyu gözleri çekik çin yada japon asıllı ajana;
-Nerelisiniz?
-From United State
-Ama senin gözlerin çekik japonmusun
- I don't now From America
aradan geçen bi yarım saat bu muhabbetten gerilen sonradan olma Amerikalı sıkılmış olduğu her halinden belli
"Atalarım gelmiş olabilir belki bilemem Ben Amerikalıyım" deyip bitirdi bizlik güzelim sohbeti.
Kafa önde ben ne dedim ki bu adama sadece nerelisin...
Şimdilerde hemşehrilik sorularını aratır bir gruplaşma peydah oldu olmaz olası!
Tek Millet.
Tek Bayrak.
Tek Vatan.
Tek Devlet
diyen bir Lidere muhalefet etmek adına.
Sen O cumusun Şu cumusun?
Çokça maruz kaldı bu topraklar, emperyallerin bölme kurgulu bu oyunlarına lakin emperyalin ağa babası çıksa söyleyemez di şu sözü,
canı dışında herşeyini kaybetmiş depremzedelere!
"Alayınız kalsaydı enkazın altında"
Nasıl bir ruh hali dir bu?
Kendinden başkasına yaşam hakkı vermeyen şizofren kafası ki şizofreniye hakaret olur.
Yazıklar olsun...
Hatay Defne de
Kılıçdaroğlu'na %90,4
Erdoğan'a %8,4 oy çıktı.
CHP % 50.5
AKParti %6 oy aldı.
Kimse ne hakaret, ne küfür etmedi, edemez!
İnsan olmak ve insanca yaşamak;
Güzel ve mutlu bir yaşamı sadece bilge insanlar sürmez yoksa yaşadığımız mutlulukları, gülen yüzümüzü ve sıradan gördüğümüz insanların yaşadıkları derin huzurun varlığını açıklayamayız ki.
Önemli olan insani değerler temelinde yaşayabilmektir.
İnanç, ahlak, etik, erdeme ve insani değerlere ait olan bilgi ve yaşamı yok sayarsanız, hayat bu öksüz ve yetim kalmanın bedelini insanlığa çok ağır ödetir.
Haliyle hayat da insanların isteklerine ait hırsların çatıştığı ve üstünlük kurmaya dayalı düşünce ve davranışların yarıştığı bir arenaya dönüştürür.
Sevmeyi ve sevilmeyi öğrenen her insan müsterih olsun ki; artık hayatı tümüyle göğüsleyebilir, dünyayı sırtında taşıyabilir ve huzuru derinden yaşayabilir.
Hayat herkes açısından kendine özgü bir yol oluşturur ve her insan kendi kurallarını belirleyerek bu yolda gider.
Bir engelle karşılaştığımız vakit bilmeliyiz ki bir başkasının yoluna girmişizdir.
Bu yolu da ancak o kişinin kurallarına uyarak geçebiliriz.
Lütfen insanlık ayarlarıyla oynamayınız.
Saygıyı, huzuru, nezaketi ve hürmeti bütün insanlar hak eder.
Yeter ki siz koşulsuz olmayı bilin.
Velhâsılı,
hayat yolunda sağlıklı ve huzur içinde ilerlemek istiyorsanız,
insani değerler üzerine inşa edilmiş yolları tercih etmek zorundasınız.
Selametle Kalın İnşallah.