Hani, varlığından mutlu olduğumuz insanlar vardır ya. Yanınızda olmasalarda yüzlerini görmesenizde güç aldığınız insanlar. Varlığıyla sizi cesaretlendiren, iyiki varsın dediğimiz. Sağ kolumuz gibi hissettiğimiz Ata- Baba gibi, sırtımızı dayadığımız bir dağ gibi hissettiğimiz. Öylesine içten duyduğumuz bir minnet gibi olan insanlar. Yokluklarında yüreğinizden bir parçası kopmuş gibi sanki dediğimiz. Kalbimiz sızlar, içimiz yanar...
İşte sevgili arkadaşım Fatih de öyle biriydi...
Yağmur bulutları kaplamıştı gökyüzünü, sen öldüğün gün. Sanki gözlerimden yaşlar bir çağlayan misali boşalırcasına akıyordu. Ruhu bilinmezlere doğru yolculuk halindeydi. Can bedenden ayrılmıştı, herkesin yüreği kan ağlıyordu, ama en çok da benim. İnsan sevdiği insanların öldüğüne inanmak istemiyor. " Hayır o ölemez, yalan söylüyorsunuz" diyesi geliyor. Hasta gitti sağlam gelecek" diyerek avuturlar sizi, ama bir anda büyü bozulur ve cansız bedeniyle karşılaşıyorsınız. Sırtınızı dayadığınız dağa birden yıkılıvermiş olur.. Bedeninizin enkaz altında, nefessiz kaldığını hissedersiniz. İçiniz bağırır çığlık çığlığa ama kimseler duymaz. İyileşecek umuduyla geceler boyu beklediğim geceler şahit acıma. Gelirsin diye yollara diktiğim gözlerim sahit.. Öldüğüne kendimi inandıramıyorum yada inanmak istemiyorum. Gözlerimden yaşlar, kelimeler boğazımda düğümlenip kalıyor... Hangi kelimeye el sürsem dilimi yakıyor. Acının bir dili yok. Acı ağıt ağıt yüreğimde... Ben de ölmeyen, hatıralara sarılıyorum. Acım biraz olsun hafifliyor. Ne zaman bir sıkıntım olsa seninle konuşmak iyi gelirdi. Önerilerini büyük bir özveriyle dinlerdim. Seni örnek almıştım kendime...
Birgün yine canım çok sıkkın bir halde dolaşırken,sen aramıştın. Sesimin tonundan bile sıkıntımı anlamıştın. Şimdi kim sesimin tonundan nasıl olduğumu, hangi ruhani haller içinde olduğumu anlayacak. Sevdiğim kız arkadaşıma bile anlatamadığım şeyler anlatırdım sana...
Şimdi kim dinleyecek beni.
Biliyor musun, bu sıralar Reyhan'la küsüz, konuşuyoruz ama öylesine, yüzeysel yani...
Anlamıyor, ölümünün ardından çektiğim acıyı. Aslında anlamasını da beklemiyorum, ama en azından yanındayım ben, bunların hepsi geçecek de, demiyor. Gerçi günahını almayayım. İlk başlarda hep destekti, hiç beni yalnız bırakmadı. Hatta annesine bile yalan söyledi, fabrikada gece vardiyam var diyerek bende kaldı. Allah var yukarıda hakkını yemeyeyim. İyi kız da sanki bir şeyler eksik gibi. Eksik olan ne onu da bilmiyorum. Ya da eksik değil. O kadar tam ki ben belki yanında kendimi eksik hissediyorum, bilmiyorum.
Ah dostum güzel dostum ben hep eksiğim artık sensiz. Biliyorsun her şeyim sendin. Dostluğumuz aynı kaderle birlikte o yetimhanede yazıldı. Bir trafik kazasında hayatını kaybeden annem, babam, kardeşim gibiydin. En çok da dostum. Bir yıl oldu. Acım içimde hala taptaze...
İnsan bazı anıları unutmak istedikten sonra unuturmuş, ama ben unutmak istemiyorum ki...
Seni hep güzel anıyorum.
İyi uyu yerinde, ben gelene kadar...