Öğrencilik yıllarının bir zamanlar vazgeçilmez yazı aracıydım. Şimdilerde ise bir rafın içinde en ücra köşelerinde bir kalemlik kutusunda bir anı bir hatıra amaçlı saklanıyoum, ne zamana kadar hiç bilinmez... Gelecek nesil öğrencileri bekliyorum. Onlarla tanışmak için sabırsızlanıyorum... Yazdığım kelimeler, bir yazarın, ozanın sevinci oldu. Bir şarkı olarak, dillerden dillere- nesilden nesile aktarıldı. Kimi zaman bir ressamın çizdiği en pahalı tablolardan birisi oldu, kim bilir... Çooook şeyler anlatır " kalem" bizlere, belki de başımızdan geçen bir olayı yansıtır... Birgün babamı, kâğıdı karalarken gördüm. " Ne yapıyorsun burda baba" diye sordum. O da; " kimseye söylemezsen söylerim" demişti. Ölüm çıkar sır çıkmaz diyerek cevapladım. O da " vasiyetimi yazıyorum” demişti. Söylediklerini duyduğumda, gözlerim buğulanmıştı. İkimizde çok üzülmüştuk. İçeride ki bu solgun havayı bertaraf etmek için, benim hikayemi yazmasını istedim. O zaman senin için, çocukluğundan kalma birkaç olaydan bahsedeyim. " Şu elimde tuttuğum kurşun kaleme iyi bak, kelimeler ve cümleler onun ucundan daha heybetli daha dalgalı göründüğü için çok önemli... Herkes bu kalemden öğütler, nasihatler aldı. Bende sana bir nasihat vereyim; " kalemin yazdığını silgi siler ama, kaderin yazdığını hiç kimse silemez..." Kaleme şöyle bir göz attım fakat hiçbir özelliği yoktu. Gördüğüm kalemlerden farksızdı. Babam hikayeme başlamadan önce bana şöyle dedi: " Görüyorum ki; seninde gözün kör olmuş be evlat. Sen bunun bir kalem olduğuna bakma. İçinde öyle özellikler barındırır ki, anlatsam şaşar kalırsın. ” İnsanlar arasında din, dil, ırk ve renk ayrımı gözetmeksizin bir köprü vazifesi gören bir iletişim aracıdır... İki seven insan arasında duygusal bir bağ kuran yazıcıdır... Ve Bizlerin bu dünyadaki başarısını sağlayan en büyük hazinedir, evlat..." Çok eskiden iletişim, işte bu kurşun kalemle sağlanmıştır. " En önemli özelliği ise, her zaman bir iz bırakmasıdır. Aynı şekilde sende bu hayatta yaptığın her şeyin bir iz bırakacağını bilmelisin ve her hareketin farkında olmalısın..." Ve Evlat sana bir nasihatte bulunayım: Sen sen ol,Güvenip sırrını kimseye verme, Tutamaz dilini yayarlar Oğul... Diyardan diyara edilsen sürgün, Doğru ol eğilme, dövülsen her gün, Güçlüyüm diyenler yorulur bir gün, Sırtlarını sana dayarlar Oğul... Denizler taşırsan gözün selinden, Gelir mi bir fayda kızla gelinden, Hasta olsan, kimse bilmez halinden, Ancak öldüğünde duyarlar Oğul... Gittiğin yol, eğer doğru bir yolsa, Aşarsın kolayca engeller dolsa, Mazinle övünme temiz de olsa, Bir anda karaya boyarlar Oğul...” Demek istediğim evlat; " Kurşun kalem yanlış bir şeyler yazdığında bunu bir silgiyle silmene her zaman olanak tanır. Birine karşı göstermiş olduğun şiddetten yada yapmış olduğun hatadan dolayı bu yanlış olan davranışları düzeltmenin kötü bir şey olmadığını aklında tutmalısın. Hatamızı bilip özür dilemeyi bilirsek, bizleri daha güzel davranışlara yönlendireceğini hiçbir zaman unutmamalısın..." Babadan evlatlarına süregelen nasihatleri " KURŞUN KALEMİN" sözü ve yazımıyla anlattım sizlere.