Pandemi sürecinde yaşadığı zorlukları ve sıkıntıları Sağlık çalışanı bir Hemşirenin gözyaşları içinde geçirdiği acı dolu bir hayat hikayesini Sizlerle paylaşmak istedim... Pandemi günü nöbet sırası hemşire Gülcan'daydı... Nöbeti gece başlayacağı için, birkaç gün öncesinden Annemi Babamı görmeye gitmişti...Bir daha göremem belki diyerek, anne ve babasına sarılmıştı. Baba demişti Gülcan; " ne olursa olsun o ellerini hiçbir zaman çekme üzerimden...” Bir daha sarılmışlardı. Her zaman ön ve ne yaparsa yapsın o korkuyu söküp atamıyordu." Acaba nöbet sonrası, evime dönebilecek miyim?” korkusuydu bu. İkiz çocukları vardı, ama biri engelliydi. Engelli olan, ondan ayrılmak istememişti, ama nöbete gitme saati yaklaşıyordu. Sımsıkı sarılıp öpüp koklamak istiyordu ama yapamıyordu. Çocuklarını babalarına emanet ederek hastanenin yolunu tutmuştu. Maskeden ve giymiş olduğu tulumdan dolayı boğulacak gibi oluyordu. Böyle durumlarda oğlunun söylediği sözleri hatırlardı, " benim annem çok cesur bir savaşçı"...
Aklına geldikçe nefes almayı unuttuğunu hatırlıyor, derinden nefesler alıyordu. Nöbeti biter bitmez koşarak eve gitmek istiyordu, ama hiç hâli kalmamıştı. Corona yoğun bakımında çalıştığı için çok hasta gelmişti. Sabaha kadar oturacak bir aralık arayıp durmuştu. Oturmayı bırak su içmeye vakit bile bulamamıştı. Geçen ay beraber çalıştığı bir arkadaşını Coronadan dolayı kaybetmişti. Daha başka arkadaş kaybetmek istemiyordu. Kapıyı engelli çocuğu açmıştı, pandemiden dolayı çocuklarına bile sarılamamıştı doya doya öpüp koklayamamıştı. Bir duş alıp yatağa uzandım. Ne kadar uyuduğunu hatırlayamadan gelen telefon sesiyle irkildi...
Telefondaki ses annesinin sesiydi. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Biraz sakinleşmesini ve ondan sonra ne olduğunu anlatmasını istedi, ama annesi ağlamasını bir türlü durduramıyordu. Bir ara ağlaması durdu ve babasının coronadan öldüğünü söyledi. Kaynar sular başından aşağı dökülmüştü... En son görüşmelerinde, ” baba ellerini çekme üzerimden" demiş ve babası da, ” asla çekmem kızım” demişti. Babası ona verdiği sözü tutamamıştı. İnsanın babası ölünce yarım kalıyormuş. Bu yarımlık ki ne yaparsan yap geçmiyormuş... Sarılmanın bir mucize olduğunu anlamamız için böyle bir hastalık mı gelmesi gerekiyor? Bu hastalık geçsin, ama Sizler sarılmaktan asla vazgeçmeyin...