Hayat bir senaryodan ibarettir, Bizler ise bu oyunun bir parçasıyız. Herkese Oynayacakları roller daha önceden dağıtılmıştır. Bu filmin oyuncuları kendilerine verilen rolleri hayat sahnesinde, usulüne göre oynamaktadır. Hayatın bir anlamıdır; doğmak, büyümek, ölmek. Hayat yazar senaryoyu sen oynarsın. Güzel bir yaşam düşlersin, ancak hayal ettiğin yaşam tarzını kurabilmen için yap- boz parçalarını tam olarak oturtabilmelisin ki güzel bir hayat yaşayasın... Bu filmde kendine yap-boz parçalarından yapmacık bir hayat kurarsın, aile, dostluk ve arkadaş çevresi gibi... Kurduğun dostluklardan sıkılır, yalnız kalmak istersin. Keşke bende o öteki insanlar gibi aşık olabilseydim diye yakınıp durursunuz Ve, alın size bir yap-boz parçası daha, adı aşk olsun. Parçayı iyi yerleştirin ki hayal kırıklığına uğramayasınız. Birinden hoşlanırsınız ama aşkınızı ona nasıl söyleyebilirim diye bocalayıp durursunuz. Karşınızdaki hemcinsinizin haberi olmadan, ona karşı içinizde sevgi büyütürsünüz, en sonunda " platonik aşık" oldunuz. Hayat yazar senaryoyu sen oynarsın. Sevdiklerini birer birer kaybetmeye başlarsın, yalnız kalırsın. Sadece kalbindeki gizli aşkınla yaşarsın. Onu gördüğünde kalbinin küt küt atması, sohbetlerin doyumsuz keyfi ve göz göze bakışmalar, ama nafile. Aradan günler-aylar geçer, hemcinsiniz bir taraftan sizi avuturken bir yandan da yeni bir aşk peşindedir. Senaryoda yaşamın yap-boz parçaları yerine iyice oturtulmamış demek ki... Sahnede kimse kalmadı artık, sende sahneden inebilirsin. Herkes bir beyaz kelebek olup uçup gittiler ve Sen yalnız kaldın.
YAŞAM BİR SENARYODUR ÖLÜM İSE GERÇEKTİR. " HER NEFİS BİRGÜN ÖLÜMÜ TADACAKTIR"...