Öyle bir zamandayız ki, "hain ve ihanet’’ ithamlarının havada uçuştuğu bir dönemden geçiyoruz.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu 29 Ocak Cuma günü partisinin faaliyetleri çerçevesinde Karaman'ımızı ziyaret etti. Ziyareti, bazı haber sitelerinde ve sosyal medya sayfalarında geniş yer buldu. Ziyareti ile ilgili çıkan haber ve paylaşımları okudum. Bazı basın mensubu arkadaşlarımızın yaptıkları canlı yayınları ve paylaşımların altına yapılan yorumlarda Davutoğlu'nun şahsına ve partisine karşı hakaretler ve küfürler havada uçuştu. Bu yakışıksız yorumları okuyanlar da şahit olmuştur. Davutoğlu'na yapılan hakaretleri ve küfürleri okuyunca gerçekten çok üzüldüm. Yöneticisi olduğum Facebook'da Karaman Son Dakika grubunda yapılan bazı paylaşımların altına yapılan hakaret ve küfür içeren çok sayıda yorumu silmek zorunda kaldım.
“Kapımız açıktır girene lokmamız helaldir yiyene” düsturunu şiar edinmiş bir neslin çocuklarıyız biz.
Bu küfür ve hakaretleri yapanların bir çoğu tanıdık bildik insanlar. Bu insanların çoğu, sayın Ahmet Davutoğlu, Bakanlık ve Başbakanlık yaptığı dönemlerde Karaman'a yaptığı ziyaretlerinde etten duvar örerek bizleri yanına yaklaştırmayan, görüşmemize engel olan insanlar. Bu insanlar, sayın Ahmet Davutoğlu'nun ağzından çıkan her cümleye alkış tutarken kendinden geçen insanlardı. Hakaret edilen bu insan, bu ülkede akademisyenlik, bakanlık, başbakanlık yapmış bir insana bu kadar vefasızlık, bu kadar saygısızlık olmaz. Kendi adıma gerçekten çok üzüldüm. Bu ithamları ve küfürleri hiç kimseye yakıştıramadım. Ben, sayın Davutoğlu'nun savunucusu yada yandaşı değilim. Siyasi bir kimliğimde var aynı zamanda gazetecilik te yapıyorum. Herkes gibi vijdan sahibi birisi olarak yapılanları hoş görmüyorum ve bu köşemde dile getiriyorum. Bu tür yakışıksız olaylara her vijdan sahibi her insan karşı çıkmalı.
Bir insanı sevmeyebilirsiniz, fikirlerini, siyasi görüşünü beğenmeyenbilirsiniz. Bu insan siyaseten hatalarda yapmış olabilir. Beğenmiyoruz diye hakaret ve küfür etmeye hakkımız yok. Hoş görünün ve sevginin sembolü Yunus Emre'nin, Mevlana'nın yetiştiği bu topraklarda yaşayan insanlara bu tür ithamlar yakışmıyor. Bu dil iyi bir dil değil. Bu dil insanları yaralar. Daha da kötüsü, siyaset dilinin ihanet suçlamasına çok sık başvurması toplumu kutuplaştırma amacına hizmet etmekten başka bir işe yaramaz. Aklı başında birilerinin bu tür edepsizliklere dur demesi lazım.
Daha dün, sayın Cumhurbaşkanımıza gerici, yobaz gibi yakıştırmalar yapanların, muhtar bile olamaz diyenlerin çoğunu AK Parti saflarında görüyorum. Büyük konuşmayalım arkadaşlar. Öyle bir zamandayız ki, bugün kahraman diye göğe çıkarılanlar, yarın bir bakmışsın hain yazılmış listeye.
Allah bizleri iftiracıların ve zalimlerin yanında olanlardan eylemesin.
Makamı konumu ne olursa olsun Allah, bizleri gönül ehli insanlarla karşılaştırsın...