Geçtiğimiz haftalarda Ticaret Bakanı Mehmet Muş en fazla şubeye sahip 4 ulusal zincir marketin genel müdürleriyle bir araya gelmiş ve asgari ücret zammı sonrası etiket fiyatlarıyla ilgili uyarılarda bulunmuştu. Bu gelişme sonrasında ise zincir marketlerden bazıları fiyat sabitleme ve indirim kampanyası başlattıklarını duyurmuştu.
Bunun üzerine Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı'nda zincir marketlerin fiyat sabitlemesinin ardından diğer marketlere yeni bir çağrıda bulundu. Zincir marketlerin sabit fiyat uygulamasını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Bakan Nebati, "Tüm işletmeler benzer uygulamayı hayata geçirsin, sizler de gelin elinizi taşın altına koyun. Enflasyon OVP tahminlerinin altında, hızlı düşüşün devam edeceğini hep birlikte göreceğiz" dedi.
Bu haberler ve açıklamalar sevindirici, sevindirici de ancak, bu tür çözümler kısa vade çözümlerdir. Gerçekçi ve yaptırımcı önlemler alınmadığı sürece bunlar yine bildiklerini okuyacaklar ve faiş zamları yapacaklardır.
Bazı tedarikçilerin, büyük zincir marketler arasında fiyat artışlarına yönelik koordinasyonu sağlayarak marketlerin raf fiyatlarını belirlemeye yönelik kartel oluşturduklarını sokaktaki normal vatandaş dahi biliyorken sen ülkeyi yöneten bir hükümet olarak seyrediyorsan, gerekli önlemleri almıyorsan, tepkileri azaltmak için komik idari para cezaları ile savuşturuyorsan, küçük esnafını, bakkalını, zincir marketlere, kartellere ezdiriyorsan, sağlıkta randevu sistemini yavaşlatıp vatandaşı özel hastanelere gitmek zorunda bırakıyorsan, vatandaşını bu zalimlerin insafına bırakıyorsan fahiş fiyat artışlarını önleyemezsin.
Sağlık sistemini zayıflatırsanız, zincir marketlerin yaptığı fiyat artışlarını kontrol edemezseniz memura işçiye ne kadar zam yaparsanız yapın beyhude. Ülkede kartel oluşturmuş üretici/tedarikçi niteliğindeki bazı teşebbüsler ve zincir marketlerdeki fiyatlama davranışları kontrol altına alınmadan bu ülkenin insanı huzura kavuşturulamaz.
Bu ülkede, iyi niyetle önerilerde bulunmak, bazı eksiklikler, aksaklıklar, dikkat çekmeler veyahut “Şöyle olsa daha iyi olur”, “Şurada bir eksiklik var, giderilse daha sağlam olur” gibi uyarılar pek işe yaramıyorsa memura işçiye ne kadar zam yaparsanız yapın, zengini ne kadar zengin yapıyorsanız yapın beyhude.
Beni ister yanlış anlayın, ister doğru anlayın, bir gazeteci olarak yine de yazmaktan, söylemekten vazgeçmem çünkü söylenmesi gerekeni söylemedim, aksaklıklara, eksikliklere dikkat çekmedim pişmanlığını yaşamak istemiyor, bir anlamda ülkeye yönelik sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz.
Çünkü edindiğim izlenime göre reisin etrafındakiler, reise yardımcı olacak, yol gösterecek ortak bir politika, ortak bir söylem, ortak bir yönetim anlayışı konularında en küçük bir çaba içerisinde değiller. AK Parti içinde herkes kendi varlığını, kendi çıkarını öncelikli görüyor ve ona göre hareket ediyor.
Ekonomide, dış politikada, demokrasi anlayışında reise yardım edecek, yol gösterecek, her hangi bir konuda ayrı düşününen, farklı alternatifler sunacak kişilerin olmadığı ortada.
En temel bazı konularda bile sağlam bir fikir beyan eden yok.
Dua edin ki, karşınızda temel konularda bütünleşemeyen ve ülkeyi beraberce huzur içinde yöneteceklerine dair topluma güven verecek bir ( 6'lı Masa ) muhalefet yok karşınızda.