Tarih sahnesinde yer alan Tüm Türk Devletleri ve Türkiye Cumhuriyeti fedakârlık üzerine kurulmuş bir devlettir. Aziz milletimiz, fedakârlık yapan evlatlarını unutmaz, unutmamıştır. Zalime Karşı Mazlumun Yanında oları da, Büyük haksızlıklara maruz kalanları da bu millet asla unutmamıştır. Mehmet Akif'ten Kazım Karabekir Paşa'ya, Adnan Menderes'ten, Necmettin Erbakan'a kadar bu böyledir. Bu millet, hırsızlık, vurgun. yolsuzluk ve zalimlik yapanları unutmuş ve tarihe gömmüş, fedakarlık yapan Seyit Onbaşı gibi kahramanları hiç unutmamıştır. Onların aziz hatıraları hâlâ bizimle beraber yaşamaktadır. Ancak, millet olarak bir hastalığımız var. Bu hastalık da maalesef, sahip olduğumuz değerleri kaybedince anlıyoruz. İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif ERSOY'da hayatta iken hakzılığa uğrayıp, değeri öldükten sonra anlaşılan değerlerimizden bir tanesi.
1936 yılında aramızdan ebediyyen ayrılan İstiklâl Marşı şairimiz Mehmet Âkif Ersoy, hayatının son günlerinde bile, "Allah bu millete bir daha istiklâl marşı yazdırmasın" diyerek, milletin geleceği için hayır duasını unutmamıştır.
Akif’in milletimizin kalbinde yer etmesinin tek nedeni İstiklal Marşı’nı yazmış olması değildir elbette. Onun gerek Osmanlının dağılmasını önlemek için verdiği mücadele gerekse İstiklal Savaşının kazanılmasında halkın uyanışına ve bilinçlenmesine sağladığı katkı savaşın cephede olduğu kadar cephe gerisinde de kazanılması gerektiğinin en büyük ispatlarından biridir. Milli şairimiz Mehmet Âkif şiirdeki gücünü, sanatını hiçbir zaman siyasî zeminlere çekmemiş, devlet-millet bütünlüğünün aleyhinde kullanmamıştır. O'nun Safahat'ı baştan başa milletini uyaran, milletimizin milli ve manevî gücünü harekete geçirmek için çırpınan şiirlerle doludur.
Son dönemlerde bazı kesimlerin Mehmet Akif’i kendi açılarından görme ve gösterme gayretindeler. Mehmet Akif’in millet ve milliyetçilik düşmanı olduğunu ispat gayretkeşliği içinde olduklarını da görüyoruz. Akif millete değil, ırkçılığa karşı bir anlayış içindedir. Tarihe ve bir millete mal olmuş şahsiyetleri topluma tanıtırken tek taraflı tanıtma çabasında olmak büyük şahsiyetlerin anlaşılmamasına sebep olur. Doğru bildiğini her ortamda söyleyen ve yazan bir karakter abidesi olan Akif’e böyle bir yaftayı yakıştırmak onun aziz hatırasına saygısızlıktır.
Mehmet Akif gibi büyük insanların değişik dönemlerde yazdıklarından, kendimize uyan taraflarını ön plana çıkartarak diğer yanlarını görmezden gelemeyiz. Bırakalım büyük insanlar tüm insanlığın ortak değeri olarak kalsın
Bu duygu ve düşüncelerle İstiklal Marşımızın Kabulünün 102. Yıldönümünü kutluyor, İstiklal Marşımızın müellifi Mehmet Akif ERSOY'u ve bu vatan uğruna canlarını feda etmiş kahramanları ve ebediyete intikal etmiş bütün şehitlerimizi şükranla ve saygıyla anıyorum.